Bilim Şurası üyeleri, koronavirüs salgınında en az bir sene yeni kurallarla yaşanacağını belirtirken, hadise sayılarında “ciddi bir geri dönüş” olması durumunda eski yasakların tekrar getirilebileceğini tabir etti.
Koronavirüs salgınında iki ay boyunca alınan sıkı önlemler, 1 Haziran itibariyle yerini ‘normalleşme dönemi’ne bırakmış, çok sayıda kısıtlama kaldırılmıştı.
Hürriyet’ten Fulya Soybaş’a konuşan Bilim Konseyi üyeleri, kurallara uyulmayan bir olağanlaşma periyodunun yine hadise sayısında artışa neden olabileceğini lisana getirdi.
‘Yeni olağan, eski olağan üzere algılanıyor’
Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz’un açıklamalarından satır başları şöyle:
“Takip edebildiğim kadarıyla salgın İstanbul’da daha denetimli, başka kimi vilayetlerde ise artış var. Bu ortalamaya yansımış olabilir. Yaşanan gevşemenin sayılar üzerinde tesiri büyük.”
(İran’da ikinci dalga yaşanması) “Yeni olağanda, maske-mesafe-hijyen başta, önlemler uygulanmazsa ikinci dalga bizde de kaçınılmaz olur. Biz de o durumdan uzak değiliz. Çok dikkatli olmak lazım. Bu kadar rahat bir ‘normalleşme’ doğal değil.
Komşu İran'da hadise sayıları tepe yaptı
“İnsanlar yeni normali ‘eski normal’ algılıyor. En az bir yıl daha yeni kurallarla hayatımıza devam edeceğiz.”
Prof. Dr. Tevfik Özlü: Önemli bir geri dönüş olursa yasaklar tekrar uygulanabilir
Prof. Dr. Tevfik Özlü şunları söyledi:
“Son 15 gündür sayılar 800 ila 1500 ortasında dalgalanıyor. Kimi günler biraz düşüyor, kimi vakitse yükseliş gösteriyor.”
“Bu dalgalanmanın sebebi evvelki yasaklamalar. Bayramda uygulanan dört günlük sokağa çıkma yasağı ile 700’lü sayılara kadar indik. Sonra ‘normalleşme’ tesiriyle artış başladı. Günlük hadise sayısında yaşanan bu dalgalanmalar sağlıklı bir kıymetlendirme yapmak için kâfi değil. Değerli olan genel trend.”
“Normalleşmenin başlamasıyla birlikte ‘duraklama’ devrine girildi. Bir plato oluştu ki bu aslında ‘normalleşme’ ile bekleniyordu. Yani, kaygı edilecek bir durum yok. Fakat haziran ayında ne olacak onu da görmek lazım! 10 gün içinde ne durumda olduğumuz netleşir.”
“Pozitif hasta sayısının artması, bulunan şahısların hepsinin hasta olduğu manasına gelmiyor. Salgının başındaki 1000 sayısı ile şu anki 1000 sayısı birebir değil.”
“Salgın başladığında yalnızca semptomu olan şahıslara test yapılıyordu. Hasebiyle olumlu olan günlük olay sayılarımızın tamamı hasta idi. Bunların yüzde 23’ü hastaneye yatırılarak tedavi ediliyordu. Meğer artık test yapılan şahısların yüzde 96’sı asemptomatik ve olumlu olanların yalnızca yüzde 2.3’ünü hastanede tedavi ediyoruz. Zati, bakanlığımız süreci sıkı takipte. Önemli bir geri dönüş olursa yasaklar tekrar uygulanabilir.”
