Küresel ısınmanın tesirlerinin net formda yaşandığına dikkat çeken Prof. Dr. Murat Türkeş, “Aşırı sıcakları, kuraklığı ve sel üzere afetleri çok fazla yaşamaya başladık. Kentlerdeki altyapı ve ziraî üretim tehlike altında.Küresel iklim değişikliğinin tam olarak içindeyiz” dedi.
İklim değişikliği ve küresel ısınma insan hayatı üzerindeki tesirini her geçen gün daha da fazla hissettiriyor. Bilhassa artan kuraklık, çok sıcaklıklar, seller ve dolular hem kentlerdeki hayatı hem de ziraî üretimi büyük ölçüde etkiliyor. Doğal afetler hem altyapı sistemlerinin hem de üretim zincirinin aksamasına neden oluyor. Afetlerin bıraktığı makûs görünümün içerisinde birçok vakit milyonlarca hatta milyarlarca dolarlık zararın olduğu olumsuz tablolar oluşuyor.
“İklim değişikliğinin tesirlerini artık net ve somut bir biçimde yaşamaya başladı”
Geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği’nin Copernicus İklim Değişikliği Servisi, bu yıl eylül ayının kayıtlara geçen ‘en sıcak eylül’ olduğunu bildirdi. Bu durumun Türkiye için de büyük bir tehlikeyi işaret ettiğini belirten Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Siyasetleri Uygulama ve Araştırma Merkezi İdare Şurası Üyesi Klimatolog ve Meteorolog Prof. Dr. Murat Türkeş, “Ülkemiz global ısınmanın ve iklim değişikliğinin tesirlerini artık net ve somut bir biçimde yaşamaya başladı. Tüm istatistiklerde bunu görebiliyoruz. Almamız gereken tedbirler var lakin artık kimi şeyler için çok geç. Çok sıcakları, kuraklığı ve sel üzere afetleri çok fazla yaşamaya başladık. Artık bunların oluşturacağı milyonlarca dolarlık ziyanla da karşı karşıyayız. Hatta yeni büyük ziyan bizi bekliyor” ifadelerini kullandı.
‘İlk tarımda gösterdi’
Türkiye’nin iklim değişikliğinin somut tesirlerini 1970’lerden itibaren gözlemlediğini söyleyen Türkeş, “Bu birinci olarak kendini tarımda gösterdi. Tıpkı durum şu anda daha büyük bir tablo da devam ediyor lakin o devir beşerler iklim değişikliğine bağlı üretim kaybı yüzünden topraklarını bırakıp kentlere geldiler. 1980’ler artan bu durum 1990’ların başlında kendini net bir formda gösterdi. Artık havanın eskisi üzere olmadığını görmeye başladık. Çok sayıda istasyondan gelen datalar 1994 yılından sonra ortalama ve en yüksek sıcaklıkların hatta en yüksek gece sıcaklıklarının bile manalı bir formda yükselişe geçtiğini gösterdi. Bir bütün halinde baktığımızda da rekor sıcaklıklar ve sıcaklığın şiddeti daima artıyor” şeklinde konuştu.
Tropikal kış etkisi
Artık Türkiye’de kışların ‘tropikal kış’ olarak yaşandığını aktaran Türkeş, “Çok önemli bir değişim var. Yaz günlerinin sayıları istatistiki olarak artıyor. Gece tropikal en düşük hava sıcaklıklarında çok fazla bir artış kelam konusu. Burada en büyük etmen kentsel ısı adaları. Ağır beton yapılar ve asfalt yüzeyler. Gündüz sıcaklığı hapsedip gece yaymaya devam ediyor. Kentlerde gece balkonda oturma alışkanlığı olanlar bunu kendileri gözlemleyebiliyor artık” dedi.
Afetlerin tesiri yıkıcı
Küresel ısınma ile birlikte şiddetli afetler hem kentlerdeki hem de kırsaldaki hayatı olumsuz etkiliyor. Dev orman yangınları binlerce doğal hayat hayvanının apansız hayatını kaybetmesine neden olurken İstanbul, Ankara ve İzmir üzere büyük dünya kentlerinde yaşanan seller de altyapıda büyük ziyanlara yol açıyor. Şiddetli dolular tarladaki tarım eserlerine, yollardaki otomobillere büyük ziyanlar veriyor. Uzun müddetli kuraklıklar üretim zincirinin ve iktisatların bozulmasına neden oluyor. Bunların yanında iklim değişikliğine bağlı çekirge istilası üzere bölgesel tehlikeler de gitgide daha fazla yayılmaya başlıyor.
