Türkiye Tabiatını Müdafaa Derneği Bilim ve İstişare Şurası Lideri Prof. Dr. İrfan Albayrak, yapılan bir araştırmada hasta olduklarında ortalarındaki fizikî arayı koruduğu belirlenen vampir yarasaların Meksika’dan Brezilya’ya kadar olan bölgelerde yaşadığını ve koronavirüs ile ilgilerinin bulunmadığını söyledi. Prof. Dr. Albayrak, “Bu çeşit yarasalar hastalıklarını birbirlerine bulaştırmamak için başka kalıyorlar” dedi.
Türkiye Tabiatını Müdafaa Derneği Bilim ve Müşavere Konseyi Lideri Prof. Dr. İrfan Albayrak, yapılan bir araştırmada hasta olduklarında ortalarındaki fizikî arayı koruduğu belirlenen vampir yarasaların Meksika’dan Brezilya’ya kadar olan bölgelerde yaşadığını ve koronavirüs ile ilgilerinin bulunmadığını söyledi. Prof. Dr. Albayrak, “Bu çeşit yarasalar hastalıklarını birbirlerine bulaştırmamak için farklı kalıyorlar” dedi.
Prof. Dr. İrfan Albayrak, Amerika kıtasının 1492 yılında keşfedildiğini, 1498 yılında da Orta Amerika’nın fethi sırasında yarasaların insanların ve atların kanlarını emdiğinin raporlandığını, bunların vampir yarasa türleri olduğunu söyledi. Bu yarasa çeşitlerinin yemek borularının katı maddeyi asla geçirmediğini, sıvı almak zorunda olduklarını belirten Prof. Dr. Albayrak, bu nedenle bu çeşitlerin kanla beslenmesi gerektiğini kaydetti.
‘YARASALAR GÜNAH KEÇİSİ DEĞİLDİR’
Prof. Dr. Albayrak, koronavirüsün rastgele bir yerden kaynaklı olduğuna dair yüzde 100 bir tabirle bugüne kadar yayın yapılmadığını hatırlatarak, şöyle konuştu:
“Diyelim ki, koronavirüs yarasadan kaynaklı olsun; lakin önlemler alınması durumunda bugüne kadar rastgele bir risk yoksa yarasalarla içli dışlı olmanın da bir hududu olmalıdır. Bu hudut bizi biraz daha virüs tipi ve gibisi hastalıklardan uzak tutacaktır. Bu durum yalnızca yarasalar için olmamalı; yarasalar bir günah keçisi değildir. Onlar suçlanamaz. Bütün hayvanlarda bu özellikler vardır. İnsanların biraz daha önlemli olması gerekiyor. Yapılan bir araştırmada hasta olan yarasaların sağlıklı yarasalarla az bağlantı kurdukları belirtildi. Bu araştırma koronavirüs ile ilgili konunun dışında kalıyor. Bahsedilen yarasaların ömür alanları Güney ve Kuzey Amerika’dır; Orta Amerika’da daha çok gözlenebiliyor. Yani Meksika’dan Brezilya’ya kadar olan bölgelerde bu vampir yarasalar var. Bu hayvanların yayılış alanları Kuzey ve Güney Amerika’da bulunuyor. Bu tıp yarasalar hastalıklarını birbirlerine bulaştırmamak için farklı kalıyorlar.”
‘YARASA CİNSLERİ ÖNEMLİDİR’
Yapılan araştırmada da yaklaşık 16 tane ikiye ayrılmış vampir yarasa tiplerinin olduğunu belirten Prof. Dr. Albayrak, “Bir küme sağlıklı, öteki küme ise ilaç verilerek hastalandırılan vampir yarasa kümesi. Davranışlarını görmek için hastalanan küme süreksiz mühlet hastalığa natürel tutuldular. Hastalanan yarasa kümesi inzivaya çekilir üzere başka kaldı ve koloniye yaklaşmadılar. Bu canlı çeşitlerini toplumsal arayı rahatlıkla koruyorlar. Yarasaların hepsinin suçlanması kelam bahsidir. Bin 116 yarasa çeşidinin hepsini birden suçlamak mümkün değil. Türkiye’de 39 tane yarasa tipi var. Bu cinslerin öteki vampir yarasa cinsleriyle hiçbir ilgisi yok. Kaldı ki, hepsi böcekçi ve yararlı yarasalardır. Akşam karanlığından sabaha kadar böcekleri avlıyorlar. Bu türlü bir uğraş hiçbir yerde yapılamaz. Buna insan gücü de yetmez. Bu manada yarasa cinsleri önemlidir” tabirlerini kullandı.
Haberin Tamamı İçin:
