Mourinho’yu ya tam seversiniz ya da hiç sevmezsiniz. Farklı bir figürdür o. Gittiği her kadroda başarılı olmasa da onu destekleyenlerin gözünde daima ‘The Special One’ olarak kalacaktır. Mourinho’nun hayranlarından birisi de öğrencisi Marco Materazzi. Inter’de birlikte Şampiyonlar Ligi Kupası’nı kazandıktan sonra Mourinho’nun arabasından inerek sarılıp-ağlayarak vedalaştığı sevgili dostu Marco Materazzi…
Materazzi Mourinho’ya bir mektup yazmış ve Türkiye’nin en büyük Serie A Twitter sayfası olan CalcioTurkey’in editörlerinden Mustafa Y. bu mektubu kusursuz formda çevirmiş.
Kaynak: Sportweek
Çeviri: SignoreMorty
Mourinho üzere Marco Materazzi de bazıları tarafından hiç sevilmez. Futbolun sert yüzüdür Marco Materazzi. Dünya Kupası’nda Zidane’nin baş attığı kişi Materazzi ta kendisidir.
Marco Materazzi, Sportweek’te bir yazı kaleme aldı. Daha doğrusu Jose Mourinho’ya bir mektup yazdı. İki futbol beşerinin birbirine duyduğu saygıyı ve beslediği sevgiyi görünce sizler de bizim üzere çok duygulanacaksınız.👇
“Bazı beşerler 60 yaşında yaşlanmaya başladığınızı söylüyor. Gülmek zorundayım. Tahminen er ya da geç sen de yaşlanacaksın, hatta bundan o kadar da emin değilim ancak hala yılların kandırdığı biri olamayacak kadar güzel bir yüzün var.
Bize kendimizi çok güçlü hissettirdin. Herkes ve herkesten daha güçlü. Coppa Italia finalinden üç gün evvel, daha Lazio-Inter maçı bile bitmemişken, yedek kulübesinde yanıma gelip kulağıma ‘Bak üç gün sonra sıra sende, Roma için hazır mısın?’ dediğinde,
Beş dakika sonra oynama isteği uyandırdın bende. Dünyayı yıkmak istedim. Başlarımızı, çalışma biçimimizi, mesleklerimizi ve hatta hayatlarımızı değiştirdin ve tek bir yanılgın vardı. Bizi çok kısa bir müddet çalıştırdın, birlikte kim bilir daha neler kazanabilirdik.
Ama daha sonra düşündüm, bir müddet tam karşıtını düşünsem de Real Madrid’e gittiğinde bile bizi kandırmadın. Zira sen böylesin ve eminim ki bugün, 60 yaşında bile birebirsin. İçinde her vakit yanan bir ateş olmalı.
Şampiyonlar Ligi finalinden evvelki 2 hafta boyunca her gün ofisine gelip Inter’de kalman için dizlerimin üzerinde sana her yalvardığımda bana daima birebir halde karşılık verdin. Beni incitmek istemeyen fakat tıpkı vakitte benimle dalga geçmek de istemeyen birinin bakışıyla.
Merhaba José, doğum günün kutlu olsun. Ve şayet ezkaza biri senin yaşlandığını söyleyerek latife yaparsa, ona seni kızdırdığımızda bize baktığın üzere bak. Ve her vakit yaptığın üzere uzaklaştırmak için emekli olacağını söyle. Her şey için teşekkürler.”
Ne kadar hoş bir sevgi, o denli değil mi?
