Az Kişi Tarafından Bilinseler de Beklentinizin Çok Üzerinde Bir Etki Yaratacak Birbirinden Kaliteli 22 Dizi

Bir kitap uyarlaması olan Masters of Sex, Thomas Maier'ın Masters of Sex: The Life and Times of William Masters and Virginia Johnson, The Couple Who Taught America How to Love isimli kitabından uyarlanıyor. Bir psikoterapi sistemi olan çağdaş cinsel terapini kurucu ve uygulayıcıları William Masters ve Virginia Johnson'ın 60'lı yıllarda sebep oldukları cinsel ihtilal sürecini anlatıyor.

Petra Hammesfahr’ın birebir isimli kitabından uyarlanan The Sinner, genç bir annenin içine düştüğü nedensiz öfke, şiddet ve kaygının temelini aramasını anlatacak. Dizide Bill Pullman tarafından canlandırılan dedektif ile birlikte genç bayan geçmişi ile çokça yüzleşmek zorunda kalacak.

Raymond Reddington, dünyanın en çok arananlar listesinin en üstünde yer alan bir hatalıdır. Yıllardır aranan Raymond hiç beklenmeyen bir anda kendi isteği ile FBI’a teslim olur. İşlediği cürümler sebebi ile artık hür kalması mümkün değildir. Zeki bir adam olan Raymond, FBI’a enteresan bir teklif sunar. Kendi özgürlüğü karşısında hazırlamış olduğu hatalılar listesini FBI’a verecek ve listede yer alan şahısları yakalatacaktır. Listeyi vermek için de tek bir kural sunar; FBI profilcisi Elizabeth Keen ile birlikte çalışmak. Kendisinin bu işe neden seçildiğini araştıran Elizabeth, Raymond ile suçluları yakalamaya başlar.

New York yeraltı dünyasına hükmeden İtalyan mafya babası Frank Tagliano, yakayı ele verince polisle iş birliği yapar ve şahit muhafaza programından yararlanır. 1994 Kış Olimpiyatları'nı izledikten sonra Norveç’in Lilyhammer kasabasına yerleşme kararı alır ama Amerika'da korkulan ve hürmet duyulan biri olan Frank'in sıradan bir göçmen hayatı sürdürmesi pek kolay gözükmemektedir.

Aynı isimli çizgi romandan uyarlanan Altered Carbon, insanların karakterlerini ve ruhlarını yeni vücutlara transfer edebildikleri alternatif bir gelecekte geçiyor. Takeshi Kovacs, yıldızlararası savaşçılardan oluşan seçkin bir time mensup bir askerdir. Lakin grup, filizlenen bir isyan sonrası ağır bir mağlubiyet alınca hayatta kalmayı başaran tek asker Takeshi olur. Takeshi’nin zihni “buz içerisinde” hapsedilir ve yüzyıllar sonra Laurens Bancroftm isminde son derece varlıklı bir adam ortaya çıkana kadar dondurulur. Laurens, Takeshi’ye tekrar hayata dönebilmesi için bir baht sunar. Lakin karşılığında son derece güçlü bir cinayeti çözmesini isteyecektir.

Gerilim, dram ve endişe çeşidindeki Penny Dreadful; Dracula, Dorian Grey ve Dr.Frankenstein ve daha pek çok kaygı ile beslenen edebiyatın ünlü karakterlerini bir ortaya getirmiştir. Dizi 19.yüzyıl Viktorya devrinin Londra’sında geçen Penny Dreadful’da pek çok tansiyon ve endişe sahnesi yer alıyor.

İngiliz müellif Winston Graham’ın 12 seri olan “Poldark” romanlarından uyarlanan dizide Ross Poldark’ı, lokal mahkemelerde cinayet ve hasar verme suçlamalarına karşı kendini savunmak için hazırlanırken, toplumdaki yerini, parasını ve ailesinin ismini muhafazaya çalışır. Fiyatların düşmesi ve fiyatların yükselmesi nedeniyle karışıklık yaşayan ülkede sivil itaatsizlik artarken sokak çeteleri ülkedeki seçim sonuçlarına karşı ayaklanmaya başlar. Finans gücü azalan Ross ve yeni gelin Demelza, varlıklı ve güçlü rakipleri George Warleggan’ın gitgide artan bir düşmanlığı ve muhalefetiyle karşı karşıya kalır.

İki çocuk babası polis müdürü Kevin Garvey, birçok insanın açıklanamaz halde yok olmasından sonra durumu denetim altında tutmaya çalışmaktadır. Olağan eşi Laurie’nin onu ve çocuklarını terk edip gizemli bir tarikata katılması bunu hiç de kolaylaştırmayan bir durum. The Leftovers’ın merkezinde Garvey Ailesi olsa da dizide bu tarikat, bir gazete editörü, bir liseli kız üzere aileyle bir halde ilişkili, kontaksız bireylerin başından geçenleri, bu olayın sonrasında yaşananları anlatıyor.

Yetim olan Sarah Manning hami bir aile tarafından yetiştirilmiştir.Yaşadığı kentten kaçıp öteki bir kente gitmek isterken kendisine tıpatıp benzeyen Beth Childs’ın intiharına şahit olur. Bundan sonrasını kestirim etmek çok da sıkıntı olmasa gerek. Sarah ölen ikiz kardeşi Beth’in çantasını karıştırır ve mesleğini ve hayatını alır.Beth polis dedektifidir ve Sarah onun yerine geçmiştir.Olaylar ise Sarah’ın ikiz kardeşinin öbür klonlarının olmasını anlaması ile çok farklı haller almaya başlar.

Dizi, kabaca, bilim kurgu sosuna batırılmış bir komplo/gerilim öyküsü olarak özetlenebilir. Birinci kısımda, Utopia Experiments adlı kült bir grafik romanın ve onun yayınlanmamış ikinci cildinin sayfalarına ulaşmaya çalışan bir küme insanın olayların merkezinde olduğu izlenimi uyanıyor izleyicide. Bu bireylerden kimileri, bir online forumda yazışan ve Utopia Experiments’in hayranı bir küme “geek” iken, başkaları sayfaları bulmak yolunda önlerine çıkan (çocuklar dahil) herkesi öldüren tehlikeli birtakım adamlar. Bir de kim olduğunu birinci etapta öğrenemediğimiz gizemli Jessica Hyde karakteri var ki, komplonun çözülmesinde kilit bir rol oynayacağı en başından aşikâr oluyor.

İlk kısımda, 15 yıl mahpus yattıktan sonra çıkan mücevher hırsızı ile tanışıyoruz. Bu adamın Ukraynalı gangster işvereni Rabbit (Tavşan) lakabı ile tanınmaktadır. Rabbit’in kızı Anastasia mahpustan çıkan adamın eski sevgilisi ve hata ortağıdır üstelik elmaslarla birlikte ortadan kaybolmuştur. Rabbit adamın peşindedir zira kendisini kızına ve elmaslara götüreceğine inanmaktadır. Adam Pennsylvania’da küçük bir kasabaya, Banshee’ye kaçar. Anastasia o kasabada yaşamaktadır ve artık ismi Carrie’dir. Evlenmiştir. O esnada kasabaya yeni gelen şerif Lucas mahallî suçlularla çıkan bir arbedede öldürülür. Bu durum mahpustan çıkan adam için kaçırılmaz bir fırsattır ve çabucak şerifin kimliğini alır. Artık ismi Lucas Hood olmuştur ve şerif rolünü oynamaya başlar. Bundan sonra işi Carrie ile işleri yoluna koymaya çalışmak, kabahat makinesi Kai Proctor ile baş etmek ve Rabbit’ten kaçmaktır.

Hikaye, 1930’lu yıllar boyunca tüm dünyada sürmüş olan ekonomik buhran ve büyük kuraklık devirlerinde geçmektedir. 1934 yılında başlayan öykümüz, gezici bir karnaval çalışanı Ben Hawkins ile California’da rahiplik yapan Justin Crow’un öyküsünü anlatan iki farklı bahis barındırır. Bu iki karakter, birbirine misal, gizemli ve şifreli düşler görmektedirler.

Pakistan asıllı olan ve ABD’de doğup büyüyen Nasir Khan; Amerikalıların vurdumduymaz, ön yargılı ve rahat yapılarının bilakis ayrıntıcı, incelikli ve biraz da inançsız biridir. Elbette ki bunun nedenleri ortasında çok farklı olan Doğu kültüründen gelmesinin ve ABD üzere yabancı bir ülkede kendini kabul ettirebilmesinin zorlukları olduğu söylenebilir. Khan bir gün apansız cinayetle suçlanır. İşin makus tarafı ise bu cinayeti sürece mümkünlüğü en yüksek olan zanlı kendisidir. Tüm ipuçları Khan’ı gösterdiği için kahramanımız işin içinden çıkabileceği ümidini süratle yitirir ve kaçma, kalma, kabahati üstlenme, inkar etme üzere pek çok varsayımın ortasında bocalar. Bu sırada olayları araştıran dedektif Box son derece sakindir ve profesyonelce hareket eder. Bir mühlet sonra diziye giren avukat Jack Stone birinci başta nasıl bir olayın içinde yer aldığının farkına varmaz. Son derece savruk, öz itimadı tavan yapmış biridir. Lakin ilerleyen süreçte ciddiyetin farkına varır ve kendinden beklenmeyecek biçimde zekice ve hünerli davranmaya başlar.

The IT Crowd her dönemi altı kısımdan oluşan ve izledikten sonra tadı damağınızda kalacak, bir güldürü dizisi. Bir şirketin Bilgi Süreç departmanında çalışan Roy, Moss ve Jen’in başından geçen olaylar anlatılıyor.

Lucy Maid Montgomery’nin ‘Anne with Green Gables‘ kitabından uyarlanan dizide, anne ve babasının vefatı ile kimsesiz kalan bir kızın kıssasını mevzu ediyor. Anne Shirley, anne ve babasının vefatı sonrasında kimsesiz kalan bir kızdır. Hayatına bir istikamet vermeye çalışan küçük kız, yaşadığı tatsızlıklardan sonra evlenmemiş yaşlı bir bayan ve onun erkek kardeşi ile birlikte yaşamaya başlar. Green Gables kasabasındaki yeni hayatına alışmaya çalışan Anne, sevgi dolu kalbi ve zekası ile karşısına çıkan zorlukların üstesinden gelmeye çalışır.

Hikaye New York’un Hell’s Kitchen bölgesinde geçiyor. Matt Murdock 9 yaşında radyoaktif bir kaza geçirir ve gözlerine radyoaktif bir unsur dökülür. Geçirdiği kaza görme duyusunu kaybetmesine neden olur. Lakin hala etrafındaki her şeyin halini ve yerini rahatça tespit edebilmektedir. Başına gelen bu kaza başka 4 duyusunun daha hassas ve güçlü olmasına neden olmuştur. Matt’in eski boksör olan babası, oğlunun başına gelen bu kazadan ötürü kendini suçlamaktadır. Bu sebepten işini bırakır ve kendini tekrar boksa verir. Yaptığı bir dövüş esnasında, kendine söyleneni yapmadığı için öldürülür. Artık Matt’in baş düşmanı, babasının vefatına sebep olan Kingpin’dir…

İsveç ve Danimarka ortasında ulaşımı sağlayan Öresund Köprüsü’nde, bir dakikadan az bir müddetliğine elektrik kesintisi yaşanır. Elektrikler geri geldiğinde ise köprünün tam ortasında bir ceset bulunur. İkiye bölünmüş olan ceset, yarısı İsveç öbür yarısı Danimarka hududunda olmak üzere bırakılmıştır. Bu nedenle bu cinayet için görevlendirilecek dedektiflerden birisi İsveç Polisinden Saga Noren, başkası de Danimarka Polisinden Martin Rohde olacaktır. İki ülke polis teşkilatları tarafından ortak yürütülen soruşturma sonucunda, cinayeti işleyen kişinin kolay biri olmadığı anlaşılır. Ortaya çıkan her ipucu sonrasında katilin kimliğine yaklaşılmaktadır. Fakat olaylar İsveç ve Danimarka için bir krize yol açabilecek kadar önemli ilerlemektedir.

Kız arkadaşı tarafından meskenden atılan aylak Jeremy, arkadaşı Mark'ın yanına taşınır. Mark'ın dünya görüşü Jeremy'den epey farklı olsa da tıpkı derecede işlevsizdir.

Fleabag, Londra'da tek başına ayakları üzerinde durmaya çalışan bir bayanın öyküsünü bahis ediyor. Dizide, 30'lu yaşlarındaki bayanın aşk, aile ve iş hayatında yaşadığı gündelik olaylar ele alınıyor.

Skam, Oslo kentinde yer alan Hartvin Nissen lisesinin öğrencilerini kapsıyor. Öğrencilerin aşk hayatı, cinsel hayatı, arkadaşlıkları, problemleri ve sorunları, yaşadığı olumlu ve olumsuz tüm ayrıntılar bizlerle paylaşılıyor. Diziyi özel kılan bir öteki ayrıntı ise Skam sezonları tekil karakter üzerinden gidiyor. Yani birinci dönemde karşımıza bir ana karakter sunulmuş olsa da ikinci dönemde ve üçüncü dönemde farklı ana karakterleri takip ediyoruz. Dizinin konusunda karakterlerin detaylı hayatlarını mercek altına alan bir öykü kelam konusu oluyor.

Cenaze meskeni işleten bir ailenin, babalarının vefatıyla birlikte değişen hayatlarının, tüm aile fertlerinin birbirlerini tekrar tanıyışlarının, hayata atılan farklı bakışların, yüzeysel münasebetlerin yavaş yavaş derinleştiği bir kara mizah kıssası…

5 dönemden oluşan dizide farklı dönemlerde farklı bahisler ele alınıyor. Birinci döneminde uyuşturucu, ikinci dönemde emekçi ve sendikalar, üçüncü dönemde siyaset, dördüncü dönemde eğitim sistemi ve beşinci dönemde da medya hususları işleniyor. Dönemlerde ana hususlar birbirinden farklı olduğu halde, husus külliyen değişmiyor. Tıpkı karakterler farklı dönemlerde görülüyorlar ve tüm olaylar Baltimore kentinin etkileyici atmosferinde geçiyor.