İnsanların en büyük cümbüşünün televizyon olduğu periyotta, Şahane Pazar 1993 yılında yayınlanmaya başladı. Başarılı bir reyting grafiği ortaya koyan bu cümbüş programı uzun yıllar aralıksız devam etti.
Şahane Pazar’ın sunucuları Süheyl ve Behzat Uygur kardeşlerdi.
Bu kadar başarılı olmalarının temelinde elbette ustaları ve babaları Nejat Uygur’un hissesi büyüktü.
Süheyl, genelde rengarenk ve desenli grup elbise; Behzat ise daha klasik bir kadro elbise ile hafızalarımıza kazındı.
Bu cümbüş programının en komik anları müsabakalar esnasında yaşananlar olurdu.
Özellikle bu müsabaka en eğlenceli olanıydı. Yarışmacılar bir noktaya atlamak zorundaydı, ya ayakta kalıyor ya da boya içine düşüyordu.
Karpuz kesme yarışı, refleksleri ölçerdi. Bazen karpuz yerine öbür şeyler geldiği de olurdu.
Yüzük müsabakası, yarışmacıyı en gıcık edici oyundu.
Yüzüğü boruya değdirmeden karşıya kadar geçirmek ziyadesiyle sabır ve dikkat gerektirirdi.
Dolap oyununda yarışmacı elinde mikrofonla dönen düzeneğin üstüne çıkar ve müzik söylemeye çalışırdı.
Hem dengeyi sağlayıp hem de müzik söylemek ne kadar düşünceli bir işse ekran başından izlemekte o kadar eğlenceliydi. Sistem gittikçe suratını artırıyordu.
Ayı Ailesi ve Titanik üzere skeçler hazırlanırdı. Anne ayının kibarlığı ve babanın ayılığı tartışma konusu olurdu.
Ve doğal ki Şahane Pazar’la özdeşleşen Pazar banyosu ve soba yanı…