Antalya'da akrabası 16 yaşındaki N.D. isimli kız çocuğuna tecavüz ettiği argümanıyla tutuklu yargılanan Birol K. son duruşmada hür kaldı. N.D. ve ailesi karara isyan etti. N.D'nin annesi, sanık yakınlarının kendilerine “Evinizin önünde davul çalacağız” dediğini anlattı.
Teyzesiyle birlikte 18 Ocak Cumartesi günü akşam saatlerinde polis merkezine giden N.D., 3 defa evlilik yapmış, 3 çocuk ve 2 torunu bulunan akrabası Birol K. hakkında, kendisini Varsak bölgesindeki ormanlık alana götürerek, cinsel istismarda bulunduğu argümanıyla şikayetçi oldu.
Polis merkezinde, yaşadıklarını ağlayarak anlatan N.D., olay günü K.'nin annesini aracıyla işe götürdüğünü belirtti. Annesi gittikten sonra kapıyı geriden kilitlediğini ve uyuduğunu anlatan N.D., “Bir mühlet sonra Birol K. geldi. Kapıyı çaldı, açmadım. Bildiri attı, yanıt vermedim. Durumu anneme yazdım. Annem de kapıyı açmamamı, meskende yokmuşum üzere arkadaşıma gittiğimi yazmamı istedi. Ben de Birol K.'ye meskende olmadığımı yazdım. Beni olduğum yerden almak istediğini söyledi. Zira o beni de ortada bir işe bırakıyordu. Hatta beni işe bırakırken otomobilde bacağıma sarılıyordu. Bunu anneme anlatmadım. Çocukluk aklımla yanlış anlamış olabileceğimi düşünüyordum. O gün saat 08.00'den 10.30'a kadar kapıda kaldı, sonra ayrıldı” dedi.
“Ormanlık alana götürüp istismarda bulundu”
Bir müddet sonra arkadaşlarıyla gezmeye gittiğini, saat 15.00 sıralarında geri döndüğünü aktaran N.D., sözünü şöyle sürdürdü:
“Eve girmeden evvel arkadaşım Fatma ile karşılaştım. Sonra meskene çıkmak için apartmana girdim. Meskene girmeden evvel Birol K. gerimde belirdi. Birol K. ile konutta yalnız kalmak istemediğim için elimdeki anahtarı fark ettirmeden kapı önündeki ayakkabının içine koydum. Sonra da anahtarın annemde olduğunu ve dedemin yanına gideceğimi söyledim. Beni bırakmak istediğini belirtti. Kabul etmedim. Bileğimden tutarak zorla otomobile bindirdi. Biner binmez de arabayı kilitledi. Bu sırada arkadaşım Fatma benim otomobile binişimi görmüş. Varsak bölgesinde ormanlık alana götürdü.
Bana görüntü izlemeye geldiğimizi söyledi. 'Arabadan inip görüntüyü o denli izleyelim' dedim, müsaade vermedi. Bu sırada annem aradı, fakat Birol K. telefonu elimden alarak otomobilin gerisine attı. Ben telefonu almak için öndeki iki koltuğun ortasından geriye uzandığım sırada beni art koltuğa gerçek attı ve kendisi de yanıma geldi. Akabinde cinsel istismarda bulundu. Daha sonra bana kimseye söylememem gerektiğini, aksi takdirde öldüreceğini söyledi. Beni Kepez Kent Meydanı'na bıraktı. Giderken de gülüyordu. Akabinde arkadaşım Fatma'yı arayıp beni bulunduğum yerden almasını istedim. Sonra da teyzemle birlikte polis merkezine giderek şikayetçi oldum.”
Raporda cinsel istismar bulgusu
Genç kızın sıhhat muayenesine ait raporda, cinsel istismar bulguları olduğu kaydedildi. Şikayet üzerine bir gün sonra konutunda gözaltına alınan elektrikçi Birol K., suçlamaları kabul etmedi. Kendisine iftira atıldığını öne süren Birol K., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.
Tahliye edildi
Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün hakim karşısına çıkan Birol K., isimli denetim koşuluyla özgür bırakıldı. Kararı duyunca kötüleşen genç kızın annesi Fatmana Ç., çağrılan ambulansla hastaneye kaldırıldı.
“7 aydır uykularım kaçtı”
N.D. kararın akabinde şunları söyledi:
“Bu kişi beni zorla meskenden alarak ormana götürdü ve tecavüz etti. Benim canım çok yandı. Olayın üzerinden 7 ay geçti ve o günden bugüne yanlışsız dürüst uyuyamadım. Ailem de darmadağın. Sanığın tahliyesine karşıyım. Onun cezaevine girip çıkmamasını istiyorum. Ben sessiz kalmadım. Benim durumumdakiler de sessiz kalmasın. Bu kişinin tekrar cezaevine girmesini istiyorum”
“Kızıma bu berbatlığı yapanın topluma geçme hakkı yok”
Anne Fatmana Ç. ise sanığın kızının hayatını kararttığını belirterek, şöyle konuştu:
“Adliye önünden feryat ettim. Fakat sesimi kimseye duyuramadım. Adliyeden konuta nasıl gittim, bilemiyorum. Bu adam kızımın hayatını, gençliğini kararttı. 7 aydır uyku uyuyamıyorum, yemek yiyemiyorum. Bu şahıs artık elini kolunu sallayarak toplumda geziyor. Kız kardeşi ve yengesi konutuma kadar gelip para teklif ettiler. Kabul etmedim. İnanılmaz şeyler yaşadım. Konutumun önüne gelip davul çalacaklarını söylüyorlar. Asıl hatalı olan onlar, ben çok ağır bir şey geçirdim. Bunu sözlere dökmem imkansız. Kızımın psikoloji çok makûs. Benim de o denli. Daima tedavi altındayız. İlaçlar kullanıyoruz. Ben ağır ceza beklerken, tutuksuz yargılanacak. Onun tekrar tutuklanmasını istiyorum. Benim kızıma bu berbatlığı yapanın topluma geçme hakkı yok. Öbür insanların da canı yanmasın.”
Teyze Parıltı Ç. de davanın takipçisi olduğunu ve yeğeniyle kardeşinin ardında olduğunu belirterek, “Biz bu sanığın daha evvel de tecavüz olayına karıştığını öğrendik. Sonuçta bu kişi bizim akrabamız. Biz ona güvenmiştik. Bu türlü bir şeyle karşılaşmak bizim için büyük bir yıkım. Günlerdir uyku uyuyamıyoruz. Bu şahsın en ağır cezaya çarptırılmasını istiyorum” dedi.
“Kaçma ve dellileri karartma kuşkusu var”
Davaya özel vekaletname alarak müdahil olan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Gayret Derneği (UCİM) avukatı Neslihan Çil ise cinsel istismar hatasının katalog cürümlerden olduğunu tabir ederek, “Kaçma kuşkusu, kanıtları karartma kuşkusu var. Biz çocuğumuzun gerisindeyiz. Sonuna kadar gerekeni yapacağız. HTS kayıtlarının birbirine uymamasını münasebet gösteren mahkeme, sanığı tahliye etti. Aslında cinsel istismar kabahatini işleyecek kişi bunu planlayarak ve tasarlayarak yapar. Biz ailenin yanındayız. Tutuklanmasını istiyoruz” diye konuştu.
