Mısırınızı ve içeceğinizi alıp, koltuğunuza şuranın ve beyninizi yakmadan evvel derin bir nefes alın zira bu sinemaları izlerken buna gereksiniminiz olacak!
Not: Sinemaların tanıtım yazıları Beyazperde.com’dan alınmıştır.
1. Gece Hayvanları, 2016
IMDb: 7,5
Susan Morrow, 19 yıl evvel muharrir eşi Edward Sheffield’ı terk eder. İkinci evliliğinde ise bir hekimin eşi olarak tertipli bir hayat sürmektedir. Bir gün posta kutusunda eski eşinin hiç yayımlanmamış olan birinci romanının taslağını bulur. Eski eş kendisinin fikrini sormaktadır. Susan, bir matematik profesörü olan eski eşi Tony’nin ailesi ile çıktığı bir seyahati anlatan “Noctural Animals” ismindeki bu kitabı elinden bırakamaz. Kitabın kahramanı Tony’nin hayatı berbat bir hale geldikçe Susan da geçmişini hatırlayacaktır. Bu tehlikeli hisler onun geleceğini kemirecek ve hayatını değiştirecektir.
2. Lucy, 2014
IMDb: 6,4
Tayvan’ın başşehri Taipei’nin suça batmış yeraltı dünyası sokak çeteleri, mafya ve işbirlikçi polisler tarafından yönetilirken en etkin ticaret, uyuşturucu ağı üzerinden yürütülür. Eğlenmeyi seven, sıradan bir genç bayan olan Lucy, birkaç gece bir arada takıldığı Richard yüzünden kendisini bir anda en azılı uyuşturucu şebekelerinin birinin içine düşmüş bulur. Bedeninin içine kurye olması için yerleştirilen yeni bir çeşit sentetik uyuşturucu, beklenmedik bir halde Lucy’nin bedenine nüfuz edip kanına karışmaya başlayınca mucizevi bir durumla yüzleşir. Lucy’in damarlarında dolaşan kimyasallar, ona insanüstü yetenekler kazandırmıştır! Artık akıl okuma, telekinezi ve acıyı hissetmeme üzere güçlere sahip olan genç bayan beyefendisinin tüm algı kapılarını sonuna kadar açacaktır…
3. Düşman, 2013
IMDb: 6,9
Üniversitede tarih dersleri veren Adam, okul ve mesken ortasında gidip gelen monoton hayatına en azından bir kız arkadaş sığdırmayı başarmıştır. Bir gün bir arkadaşının tavsiyesi üzerine bir sinema izler ve o sinemada kendisine çok benzeyen birisini görerek, bu oyuncunun peşine düşer. Adam artık, kendisine ikizi kadar benzeyen Anthony’nin de hayatının bir modülüdür, doğal Anthony de onunkinin.
4. Arlington Yolu, 1999
IMDb: 7,2
George Washington Üniversitesi’nde profesör olan Michael Faraday eşinin teröristler tarafından öldürülmesi üzerine bu küme insanları kendisine takıntı edinir. Yeni komşularının başta dostça görünen halleri, vakitle garipleşir. Bu durum Michael da komşularının terörist olabileceği inancını doğurur. Sanki komşuları hakikaten terörist mi yoksa sadece Michael’ın eşini kaybetmesinin yarattığı bir paranoyaklık mıdır?
5. Mavi Kadife, 1986
IMDb: 7,7
Evinden bir müddettir uzak olan Jeffrey Beaumont babasının geçirdiği kalp krizi üzerine geri döndüğünde konutunun yakınlarında kesilmiş bir kulak bulur. Polisin olayla yakından ilgilenmemesi üzerine olayı kendisi araştırmaya koyulan Jeffrey kendisini karmaşık bir dizi olayın içinde bulur.
Uyuşturucu bağımlısı psikopat Frank Booth (Dennis Hopper) müzikçi Dorothy’nin (Isabella Rossellini) küçük oğlunu Dorothy’e azap etmek için kaçırmıştır…
6. Ölüm Provası, 1999
IMDb: 7,2
Aoyoma, 7 yıl evvel veda ettiği karısından beri hiçbir bayanla birlikte olmamıştır. Yakın bir arkadaşı hala depresyonda olan bu adamı kurtarmak için değişik bir plan yapar. Bir tv gösterisi için bir mülakat hazırlıyormuş üzere yaparak Aoyama’ya uygun bir eş bulacaktır. Birçok adaydan sonra Asami isminde hayli hoş bir bayan kendini gösterir. Aoyama, ikna olmuş üzeredir. Lakin değişik planları olan Asami, öteki bir gezegenden gelmiş üzeredir.
7. Brazil, 1985
IMDb: 7,9
Günümüzden çok uzak bir gelecekte geçen sinema insanoğlunun distopik sonlarından birini ele alıyor. Son derece fütüristik ve karanlık bir atmosfere evrilen bu dünyada yaşayan insanlardan biri olan Sam Lowrey, sıradan bir devlet memuru. Ziyadesiyle bunaldığı işinden ve teknolojinin ta kendisinden kaçmasının tek yolu ise hayal ve hayallerine sığınmak. Düşlerinde her daim kendisini bekleyen figür, tanımasa da kurtardığı gizemli bir bayandır. Sam’i hayallerindeki bayana yaklaştıran şey terörist olmakla suçlanan Jill Layton isimli bayan olur.
8. Yedi, 1995
IMDb: 8,6
Yedi, seri cinayetler işleyen bir katilin peşine düşen iki polis dedektifinin öyküsünü anlatıyor. Bir seri katil 7 ölümcül günahı işleyenleri kendi usulleriyle öldürmektedir. Yedi Ölümcül Günah, Hıristiyanlık inançlarına nazaran Kibir, Açgözlülük, Şehvet Düşkünlüğü,Kıskançlık, Oburluk,Yıkıcılık ve Tembellik’tir. İki polis dedektifi bu seri katilin peşindedir. Sinema, Amerika’da gösterime girdiği hafta 14.000.000 dolar gelir elde etmişti. Direktör David Fincher imzalı sinema,sürükleyici konusu ve oyuncuların performanslarıyla tüm dünyada gişede büyük muvaffakiyet yakalamıştı. Başrollerde Brad Pitt, Morgan Freeman, Gywneth Paltrow var. En düzgün kurgu kolunda 1996’da mükafata aday olan sinema bu mükafatı alamamıştı. Bilhassa sürpriz ve çarpıcı finali ile şimdiden sinema tarihinde bir klasik olarak yerini aldı.
9. Küp, 1997
IMDb: 7,2Farklı toplumsal kümelerden, farklı yeteneklere ve eksiklere sahip bir küme insan kendilerini bir anda yokluğun ortasında, bir küpün içerisinde bulur. Nasıl oraya geldikleri aşikâr olmayan bu şahıslar, durumu anlayabilmek için birbirlerini tanımak ve birbirlerini anlamak zorundadırlar. Bu küpün içerisinde, bir yanıt aramak en az o yanıtı bulmak kadar zordur. Etraflarında olup biten hiçbir şeyi anlamayan bu insanların başvurabilecekleri tek his ise endişe duygusu olacaktır.
10. Bir Hayal İçin Ağıt, 2000
IMDb: 8,3Bir Hayal İçin Ağıt, Hubert Selby’nin romanından uyarlanmıştır. Uyuşturucu bağımlısı bir genç, televizyon bağımlısı annesi ve ortalarında günden güne yükselen bir uçurum… Uyuşturucu batağı içerisindeki Harry’nin hayattaki tek maksadı daha fazla uyuşturucuyken; umutsuz annesini hayata bağlayan tek şey en sevdiği müsabaka programıdır. Bir gün bu müsabakaya katılmaya hak kazandığında tek kederi, ödül olan kırmızı elbiseye girebilmek olacaktır. Yaşlı ve mutsuz bayan zayıflama hapları kullanmaya başlar…
11. Boşluk, 2009
IMDb: 7,3
Gelmiş geçmiş en kışkırtıcı sinemalardan biri olarak görülen acımasız Dönüş Yok!’un akabinde çektiği bu birinci uzun metrajlı sineması, Gaspar Noé’nin tabiriyle ‘psikedelik bir melodram’.
İlk gösterimi 2009 yılında Cannes’da yapılan Boşluk, transa benzeri görsel üslubu ve birinci şahıs gözünden öznel anlatımıyla oldukça tartışma yarattı. Sineması, Tokyo’da küçük çaplı işler çeviren uyuşturucu satıcısı Oscar’ın gözünden izliyoruz. Oscar bir gece bir polis baskınında yakalanır ve vurulur. Vefat döşeğinde, ruhu dünyadan ayrılmaya direnir ve kız kardeşi Linda’yı korumak üzere kızın peşine düşer.
12. Akıl Defteri, 2000
IMDb: 8,4
Akıl Defteri, kısa müddetli hafıza kaybı olan bir adamın karısını öldürenleri bulma gayretini bahis ediyor. Leonard Shelby, ucuz otel odalarında konaklayan ve yalnızca nakit para kullanan biridir. Şık giysiler giyip, Jaguar marka otomobil kullanan Leonard, dışarıdan işadamı üzere görünmektedir. Ancak aslında hayatını karısına tecavüz edip öldüren kişiyi bulmak için adayan biridir.
Ne yazık ki Leonard’ın bu yolda önemli bir manisi vardır, yaşadığı, çok seçkin rastlanan ve tedavi edilemeyen bir tıp hafıza kaybı. Her ne kadar hayatının ‘kaza’’dan evvelki devirlerini hatırlayabiliyorsa da, bazen 15 dakika öncesinde nereye gittiğini ve nerede olduğunu bile unutabilmektedir.
13. Kaynak, 2006
IMDb: 7,2
Film, geçmiş, bugün ve gelecekten üç farklı öykü sunuyor izleyiciye. Her biri aşka dair sonsuzluğun peşinde olan erkekler hakkında. Mayalı bir kâşif, esir düşmüş kraliçesini kurtarmak için hayat ağacını aramaktadır. Türlü ağaçlar üzerine çalışan bir tıp araştırmacısı, ölmek üzere olan karısını kurtaracak bir ilaç aramaktadır. Bir uzay yolcusu ise hava kabarcığı içindeki kapsül halindeki yaşlı bir ağaç ile seyahat etmektedir. Nebula ile örtülü, ölmek üzere olan bir yıldıza hakikat yol almaktadır. Aşkı ve ölümsüzlüğü arayan üç öykü kesişir.
14. Eraserhead, 1977
IMDb: 7,4
Henry Spencer, uzun vakit evvel yaşadıkları bir ilgi sırasında Mary’nin gebe kaldığını öğrenir ve onu kendi konutuna getirir. Mary, vakti geldiğinde doğumu gerçekleştirir fakat dünyaya getirdiği şey insandışı bir yaratıktır. Mary konuttan kaçar ve Spencer için kabus dolu günler bu türlü başlar. Spencer, birlikteliklerinin eseri olan ‘yaratık’, hayali bir bayan ve sıradışı karşı kapı komşusuyla başbaşa kalır.
15. Kimlik, 2003
IMDb: 7,3
Karanlık ve felaket kokan bir gecede ortaya çıkan bir kasırga o sırada farklı kederler peşinde koşan on yabancıyı bir ortaya getirir. Birbirini daha evvel görmemiş olan bu on yabancı çeşitli sebepler nedeniyle bir otele sığınmak zorunda kalır. Bu izbe otelde dışarıdaki dünyayla irtibatını kaybeden bu yolcular kısa bir mühlet içerisinde çeşitli tuhaf durumlara şahit olmaya başlarlar. Kim olduğunu bilmedikleri bir güç, seri bir formda cinayetlere imza atmakta, hayatta kalmak anbean daha da zorlaşmaktadır.
16. Dönüş Yok, 2002
IMDb: 7,4
Paris’te epey pis bir art sokak barı… İçeriden dışarıya çıkan sedyeler, ambulans ışıkları ve yaşanmış kanlı bir gece… Bu gecenin kurbanları, aslında bu gecenin sonunda değil başındalardır şimdi. Hayatın kurgusu, bazen insanın zannettiği üzere ileri gerçek değil, geriye hakikat akar. Bütün günahlar, birer birer ortaya çıkacaklardır ve insanoğlu kendi pisliğiyle karşı karşıya gelecektir.
17. Yaşam Şifresi, 2011
IMDb: 7,5
İlk uzun metrajı Moon ile tanınan direktör Duncan Jones’un yeni bilim-kurgu projesi ‘Yaşam Şifresi’, kendini devlet dayanaklı kapalı bir deneyde bulan askerin heyecan dolu macerasını anlatıyor.
Hızlı trende uyanan ve burada nasıl bulunduğuna dair hiçbir fikri olmayan Yüzbaşı Colter Stevens (Jake Gyllenhaal), karşısında Christina (Michelle Monaghan) isimli kendisinin tanımadığı birini bulur. Bayanın hareketlerinden Colter’ı tanıdığı anlaşılır. Ne olup bittiğini anlamaya çalışan Colter, tuvalette kendine sığınacak yer ararken aynada kendi yerine diğerinin yüzünü görmesiyle şok olur. Cüzdanında da bir sınıf öğretmeni olan Sean Fentress’ın kimliği bulunuyordur.
Bu sırada birdenbire trende büyük bir patlama yaşanır. Çabucak akabinde Colter kendini yüksek teknolojili bir yerde bulur ve uniformalılardan Goodwin (Vera Farmiga) ona bilmesi gereken her şeyi anlatır. Colter Chicago’da bir treni bombayla havaya uçuran ve daha onlarcısını da öldürmeyi planlayan bombacının kimliğini tanım edebilmek için çok kapalı bir vazifeye atanmıştır. ‘Yaşam şifresi’ ismi verilen bu vazife sayesinde Colter paralel bir cihanda yolcu Sean’ın yerine geçebilmektedir. Trene her dönüşünde Colter’ın bombacının kimliğini üslerine bildirmesi için yalnızca sekiz dakikası vardır. Her seferinde yeni bilgiler edinse de avı onu atlatmayı başarır. Daha fazla kanıt buldukça, bu ölümcül faciayı önleyebileceğine daha çok inanır, elbette vakit onun önüne geçmezse.
18. Kayıp Otoban, 1997
IMDb: 7,6
Uzun müddettir sinema çekmeyen Twin Peaks’in direktörü David Lynch tekrar değişik bir sinemaya imzasını atıyor.Fred Madison, karısının gecmişinden habersiz olarak onunla evlenmiştir. Lakin bu geçmiş onları rahat bırakmayacaktır. Sonuçta iş bir cinayet ve Fred’in kişilik bölünmesi yaşamasına kadar gidecektir. Bir endişe kıssası, bir cinayet bilmecesi, namlunun ucuyla buluşan bir aldatma, ruhsal bozukluğun tahlili?
19. Otomatik Portakal, 1971
IMDb: 8,3
Otomatik Portakal, şiddet bağımlısı gençlerden şurası bir çetenin, etraflarına saçtığı dehşet ve kaygıyı işleyerek bir endişe imparatorluğunun fotoğrafını çizmektedir. Çetenin başkanı Alex, işler çığırından çıkınca yakalanır ve gözaltına alınır. Ancak mahpusa atılmaz; cezası bir şiddet deneyine kobay olarak kullanılmak olur. Bu deney insanoğlu ve şiddet kavramı ortasındaki alakayı ortaya koyma maksatlıdır lakin deneyin kendisi de bir o kadar insan tabiatına karşıttır.
20. Makinist, 2004
IMDb: 7,7
Bir yıldır uykusuzluk hastalığı çeken Trevor, bir fabrikada emekçi olarak çalışmaktadır. Dinlenememekten dolayı bedeni bitik bir haldedir. Öte yandan işi dikkat gerektirir ve en ufak bir kusurun bedeli ağır olacaktır. Trevor ise her şeye çok sıkıntı konsantre olmaktadır. Trevor, kendisine bir ekip notlar bırakmaya ve giderek azalan kilosunu sarı kağıtlara yazıp dairesine asmaya çok meraklıdır. Hayatında duygusal olarak bir şeyler yaşadığı fahişe Stevie ile bir yandan da tutku duyduğu Maria vardır. İş arkadaşları kendisine, bu gözle görünür kilo kaybı ve bedensel çöküşün ardında ne olduğunu bilmemekten dolayı itimat duymazlar.
21. Başlangıç, 2010
IMDb: 8,8
Leonardo DiCaprio bu üretimde, çok yetenekli bir hırsız olan “Dom Cobb ” ile karşımızda. Uzmanlık alanı, zihnin en karanlık ve savunmasız olduğu hayal görme anında, bilinçaltının derinliklerindeki pahalı sırları çekip çıkarmak ve onları çalmaktır. Cobb’un bu az insanlarda görülebilecek yeteneği, bu seçkin rastgelinebilecek mahareti, onu kurumsal casusluğun tehlikeli yeni dünyasında aranan bir oyuncu yapmıştır. Tıpkı vakitte bu durum onu milletlerarası bir kaçak yapmış ve sevdiği herşeye malolmuştur. Cobb’a içinde bulunduğu durumdan kurtulmasını sağlayacak bir fırsat sunulur. Ona hayatını geri verebilecek son bir iş; tabi şayet imkansız ‘başlangıç’ı tamamlayabilirse. Kusursuz soygun yerine, Cobb ve ekibindeki profesyoneller bu sefer tam aksisini yapmak zorundadır; misyonları bir fikri çalmak değil onu yerleştirmektir. Şayet başarırlarsa, harika cürüm bu olacaktır.
22. Predestination (Zamanın Ötesinde), 2014
IMDb: 7,5
Sıkı bir bilimkurgu sineması olan Predestination, vakitte seyahat edip olmuş ya da muhtemel olayların önüne geçmeye yahut suçluları yakalamaya çalışan bir zamansal casusun kıssasını mevzu eder. Bilinmeyen bir serivise bağlı çalışan casusun son vazifesi ise; 1975 yılında New York’ta yaptığı bir patlamada 11.000 insanın vefatından sorumlu olan Fiyasko Bombacısı isimli kişiyi bulup bu patlamanın hiç yaşanmamış olmasını sağlamaktır… Vazifesi için 1970 yılına New York’ta bir barda, barmen olarak çalışmaya başlayan casus orada “Evlenmemiş Anne” rumuzlu John isimli bir köşe müellifiyle tanışır. Küçük bir bar sohbetiyle başlayan ikilinin sohbeti, gecenin ilerleyen saatlerinde daha da derinleşir…
23. Bay Hiçkimse, 2009
IMDb: 7,8
Indiewire, Belçikalı direktörün bugüne kadarki en yüksek maliyetli bu sinemasını ‘hem bilimkurgu, hem romans hem de Lynchvari bir zihin oyunu’ diye nitelendiriyor. Başlıkta bahsi geçen Bay Hiçkimse, 2092 yılında dünyada kalmış son ölümlü olan 117 yaşındaki Némo isimli bir adam. Vefat döşeğindeki Némo genç bir çocukken bir peronda durduğunu hatırlar. Tren kalkmak üzeredir. Annesiyle birlikte mi gitmeli, yoksa babasıyla mı kalmalıdır? Bu karar, sonsuz sayıda mümkünlüğü doğuracaktır… Ve pek çok gezegen, iki vefat ve sevilecek bayanlar…
Bu içerikler de ilginizi çekebilir;
