Antalya’da, kendilerini diş doktoru ve çene cerrahı olarak tanıtan çift, oğluyla sorun yaşayan eczacı O.Y.’yi (75), “Kalp gözümüz açık, sana yardım ederiz” diyerek, 3 yıl boyunca yaklaşık 800 bin TL dolandırdı.
Muratpaşa ilçesinde oturan eczacı O.Y., 3 yıl evvel diş sorunu yaşadı. Kendisini diş tabibi olarak tanıtan Yücel A.’nın muayenesine giden O.Y., bir yandan tedavisini olurken, başka yandan küçük oğluyla telefonda tartıştı. Konuşmayı dinleyen Yücel A. ve eşi Fatma A., O.Y.’ye bu durumdan büyük keder duyduklarını söyledi.
Bir müddet sonra kalp gözlerinin açık olduğunu söyleyen Yücel A. ve eşi Fatma A., O.Y.’ye oğlu ile yaşadığı sorunu fiyat karşılığında çözebileceklerini söyledi.
Umre’ye gideceğiz diyerek 225 bin TL’sini aldılar
Başlangıçta O.Y.’den az ölçüde para alan çift, bu parayla Korkuteli ve Elmalı’daki yatırlarda kurban kesip, dua ettiklerini söyledi. O.Y., 2018 yılında eşini kaybedince Yücel- Fatma A. çifti, merhum için Umre’ye gideceklerini, tüm dini dua ve vecibeleri yerine getireceklerini söyledi. Umrede kurban da keseceklerini söyleyen çift, bunun karşılığında O.Y.’den 225 bin TL aldı. Eşinin vefatından ötürü ruhsal meseleler da yaşayan O.Y.’nin bu durumunu fırsat bilen Yücel- Fatma A. çifti, argümana nazaran yaklaşık 800 bin TL dolandırdı. Yaklaşık 3 yılın sonunda dolandırıldığını anlayan O.Y. polise giderek şikayetçi oldu.
Suçlamaları kabul etmediler
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Yücel- Fatma A. çifti hakkında ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlamasıyla dava açıldı.
Antalya 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın birinci duruşmasına, şikayetçi O.Y. ile taraf avukatları katıldı.
Sanıklar Yücel- Fatma A. çiftinin savunmaları ise gittikleri Safranbolu’da, Asliye Ceza Mahkemesi’nde alındı.
Çift suçlamaları kabul etmezken, şikayetçi O.Y., yaşadıklarını detaylarıyla anlattı.
“Oğlunun içinde cin var”
Sanıkların kendisine, “Oğlunun içinde cin var. Beynini karar altına almış. Bu iş için süreç yapıyoruz” dediklerini söyleyen O.Y., “Oğlum M.’nin başına makus olaylar geleceğini söylüyorlardı. Bu olayları engellemek için daima Fatma’nın hesabına para yatırmaya devam ettim. 3 yıl boyunca yatırdım. Bir gün para yatırdığım bankanın müdürü durumdan şüphelenmiş. Beni odasına çağırdı. Polis de vardı. Benim paraları niye gönderdiğimi sordular. Ben de ‘Benim param, sizi ilgilendirmez’ dedim. Oğlumun başına geleceklerden çok korkmuştum, inanmıştım. Her meskene geldiklerinde suya okuyorlardı. Odalara sirke serpiyorlardı” dedi.
“Bana da okuma üfleme yaptıklarını söylediler, inanmadım”
Duruşmada dinlenen şahitlerden B.P., “Ben bayan terzisiyim. Sanıklar benim iş yerinin üst katında oturuyorlardı. Başlangıçta mesken olarak kullandılar. Sonra bir kısmını ofis olarak düzenlediler ve dişçi olarak açtılar. Fatma A.’yı çene cerrahı, Yücel A.’yı ise dişçi olarak tanıyorum. Hatta oğlumun dişini de yaptırdım. Bunlar benim meskenime de geldiler. Bana da okuma üfleme işi yaptıklarını söylediler. Lakin onlara inanmadım. Ben şikayetçi ile para alışverişine şahit olmadım. Lakin yaptıkları diş işlerinden şad olmayanların ofise geldiğini, yaptıkları konuşmalardan duyuyordum. Daha sonra Sıhhat Bakanlığı’ndan geldiler. Dişçi olmadıklarını bu türlü öğrendim” diye konuştu.
Duruşma eksiklerin tamamlanması için ertelendi.
