Op.Dr. Bilgehan Bilge'nin geçtiğimiz günlerde şahsî toplumsal medya hesabı üzerinden ''Toplum ve halk sıhhatini tehdit eden maske kullanımı zorunluluğu'' üzerine yaptığı cürüm duyurusu akılları karıştırdı. Neden bu türlü bir hata duyurusunda bulunduğunu da kısaca 6 husus de açıkladı, bir göz atıp karar verelim!
Tüm dünyayı tesiri altına alan pandemi ile Türkiye'de pek çok kentte maske kullanım mecburiliği getirildi.
Hatta pandeminin birinci başlarında Çin, İspanya ve İtalya üzere pek çok ülkeye de cerrahi maske tedarik edildi. Mart ayında salgının Türkiye'ye gelmesi ile maske bulmakta zorlandık, sonrasında yapılan düzenlemeler ile maskeyi günlük hayatımızın bir modülü haline getirdik.
Sağlık bakanı Fahrettin Koca ve bilim konseyi başta olmak üzere herkes sık sık maske takmanın etrafımızı ve kendimizi müdafaamız için büyük bir değer taşıdığına değindi.
Bunun üzerine cerrahi maskeler, teneffüs maskeleri ve kumaş maskelerin bireyleri ne derece koronavirüsünden koruduğu araştırıldı ve maskenin daha ulaşılabilir olması için direkt devlet ve belediyeler tarafından maske dağıtıldı, kamu spotları yapıldı. Bu noktada direkt temas kuranlar teneffüs maskeleri ve cerrahi maskeleri birlikte kullanırken, vatandaşların günlük hayatta cerrahi maske kullanması kâfi görüldü.
Maskeye karşı çıkanlar da vardı! Amerika başta olmak üzere pek çok ülkede maske ve aşı zıddı aksiyonlar düzenlendi.
www.nytimes.com
İspanya ve Amerika'daki aksiyonlarda toplumsal aralığa dikkat edilmeksizin pek çok hareket düzenlendi, bunların ortasında sokağa çıkma yasağına karşı çıkanlar ve aşı olmak istemeyenler de vardı.
Maske karşıları ortasına da 2 gün evvel bir Türk hekim eklendi, yazdığı makale ile toplumsal medya üzerinden bir cürüm duyurusu yayınladı.
Instagram hesabı üzerinden yayınladığı yazısında maske kullanımı zorunluluğunun toplum ve halk sıhhatini tehdit ettiğini belirterek Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na direkt dilekçe ve ekleri ile kabahat duyurusunda bulunacağını bildirdi.
Beyin, omurilik ve hudut cerrahisi tabibi olan Bilgehan Bilge yaptığı cürüm duyurusu ile başta devlet olmak üzere pek çok kurumu şikayet etti.
Aynı vakitte yaptığı bu cürüm duyurusu ile tüm maske kullanım zaruriliği ile ilgili yayın yapan, beyanat veren tüm özel ve hukukî şahıslar ile devlet kurumlarına şikayette bulundu.
Peki sahiden maske kullanımı ziyanlı mı?
Yaptığı paylaşım ile kullanım mecburiliği getirilen maskeler hakkında salgın öncesinde yapılan araştırmaları paylaştı. Yapılan bu araştırmalar sonucunda maske kullanımının toplum ve halk sıhhatini tehdit ettiğini düşündüğü ve açıkladığı 6 husus paylaştı.
1. Tıbbi maskeler, cerrahi maskeler, N95 ve gibisi maskeler Covid-19 tipi bir virüs için kollayıcı değildir.
Pek çok kamu spotunda ve paylaşımlarda bilhassa cerrahi maskelerin Covid-19 için esirgeyici olduğu sık sık lisana getirilmiş ve hatırlatılmıştı. O denli ki üstte bahsettiğimiz üzere pek çok vilayette de maske kullanımı zarurî hale getirilmişti.
2. Söz konusu maskeler virüs ve bakterileri “bir süzgeç gibi” yüzeylerinde biriktirir. Bu birikme sonucunda kontaminasyona (hastalık yapacak derece mikrop bulaşması) alt yapı oluştururlar.
Virüse karşı en tesirli muhafazanın filtreli yüz maskeleri olduğu sık sık belirtilirken, pek çok hekim da filtreli maskeler haricinde altına ve üstüne 2 farklı cerrahi maske taktığını belirtmişti. Virüsün çıktığı Wuhan başta olmak üzere tüm Çin'de de maske mecburiliği getirilmişti. Bu noktada maskenin şahısta olan virüsü diğerlerine yaymasının engellendiği de araştırmalarla ortaya konmuştu.
3. İki yaş ve altı çocuklar için bu maskeler kontrendikedir. (Faydadan çok ziyanlıdır.)
Burada kullanılan kontrendike ise aykırı tesir gösteren, sakıncalı manasında kullanılmıştır.
4. Doğru halde ve risk oluşturmadan tıbbi ve cerrahi maske kullanmak profesyonel bir eğitim gerektirir. Aksi taktirde kelam konusu maskeler bulaşma ve enfeksiyon riskini arttıran “kirli” tıbbi materyal statüsündedir.
Bu noktada akla tekrar tekrar yıkanan ya da tek kullanım olmasına karşın birden fazla sefer kullanılan cerrahi maskeler gelebilir.
5. Özellikle N95 üzere maskeler insan bedeninde oksijen oranını düşürür. Bu düşme bilhassa teneffüs sistemi ve kalp-damar sistemi hastalığı olan insanlarda risk yaratır. Kalp krizi, kalp yetmezliği, teneffüs yetmezliği, beyin damar hastalıkları riskini yükseltir.
Filtreli maskeler ortasında bulunan N95 ve gibisi maskelerde filtreden ötürü nefes alıp vermek olağan cerrahi maskelere nazaran daha zordur, bunu pek çok hekim ve kullanan şahıslar de lisana getirmektedir.
6. Yüz maskelerinin üretiminde kullanılan gereçler ve kimyasalların insanlarda alerjik tepki (ölümcül olan anaflaksi dahil olmak üzere.), teneffüs kahrı (dispne), mevcut astım, KOAH ve Amfizem yakınmalarının şiddetlenmesine sebep olabilir. Ayrıyeten maske ile temas eden cilt bölgelerinde dermatolojik hastalıklar ortaya çıkabilir.
Bu noktada da şöyle bir soru ortaya çıkıyor: ''Covid-19 da astım, KOAH üzere kronik hastalıkları olan şahıslar için ölümcül bir tehlike taşımıyor mu?''
Yapılan paylaşımın akabinde Bilge'ye katılanlar kadar katılmayanlar da oldu.
Maske zorunluluğunun kalkmasını isteyen bireyler bu paylaşıma takviye verirken kimi hekimler ve şahıslar de bu paylaşımın rastgele bir bilimsel dataya dayanamayacağını açıkladı ve karşı çıktı.
Bilge ise paylaşımında incelediği makalelerden bu sonuca vardığını, kabahat duyurusu dilekçesinde de bu doküman ve makaleleri sunacağını belirtti. Bu paylaşımdan sonra rastgele yeni bir paylaşımda da bulunmadı.
Bu kadar önemli bir mevzuda yapılan bu paylaşım ve şikayet duyurusu epey başları karıştır. Her şeyin başı evvel sıhhat diyerek siz bu mevzuda neler düşünüyorsunuz?
Bilgehan Bilge'nin asıl paylaşımına da buradan ulaşabilirsiniz.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir;
