Atilla Atalay’ın hayali bir karakteri olan ve 1997 yılında ekranlara taşınan vaktinin çok çok ötesindeki ‘Sıdıka’ elbet ki Türk televizyonlarının gelmiş geçmiş en düzgün üretimlerinden bir tanesiydi. Kendisine biçilen ev kızı rolünü asla kabul etmeyen ve gelenekselliğin kitabını yazan annesi Safiye Saka’yla her daim takışan Sıdıka, yetiştirilme usulüne karşın kültürü ve karakteriyle hepimizin baş tacı olmuştu. Diziye can veren Hasibe Eren, Füsun Demirel, Ali Erkazan, Hakan Tanfer ve Feridun Koç’u da anmadan olmaz elbette…
Tuttuğu günlükleriyle her genç bayanın yol haritası olabilecek, Atilla Atalay’ın kaleminden çıkan bu dizideki diyalogları sizler için derledik!
1. Ataerkil nizama hapsolan ve tüm gün Sıdıka’yla konutta oturan Safiye karakteri diyaloglarıyla kırıp geçiriyordu.
2. “Neee? Elalemin testisiyle mi oynuyor? Aman Allahım… Sen oynamadın, di mi?”
3. Sıdıka hayalinde Dream Boys’u görmüştür ve annesine anlatır…
4. Mart gelir ve meskenin kedisi sokak kedilerine yan gözle bakmaya başlar. Ve alışılmış ki Safiye duruma müdahale eder:
5. “En küçük bir duygusal sarsıntıda kamu binası üzere çöküveriyorum.”
6. “Yıllarca kırıp dizimi meskende oturarak güzel bir kısmet beklemek üzere eğitildim ben. Çıkmayacağım işte dışarı!”
7. “Mesela ben birazcık okuyabilseydim, tahminen de çok değerli bir bilim bayanı olurdum. Madam Curie üzere…”
8. Dışarıda kar yağmıştır, Sıdıka çok keyifli olur fakat uzun sürmez:
9. Eve birinci kere bilgisayar alınır:
10. Karate tutkunu ve Fenerbahçe aşığı olan Sıdıka’nın belalı ağabeyi Samim…
11.
12. Samim’in karate hocası Baturalp’le olan diyalogları da yaran cinstendi.
13. Köydeki Şetaret haladan konserve gelmiştir, konut ahalisi açamayınca Samim karate hocası Baturalp’e götürür:
Baturalp bir daha dener, yeniden açamaz.
BONUS: “Kültürsüz deme abine!”