Eskişehir’de sevgilisi Tuğçe Can’ı (25) öldürmekle suçlanan, fare zehri içtiği belirlenip ağır bakımda tedaviye alınan Onur K.’nin (22) cinayetten 1 saat sonra poşetle girdiği bir büfeden ‘Şekerim düştü’ diyerek çikolata aldığı, bu sırada kötüleşip nöbet geçirdiği, gelen sıhhat gruplarına ise ‘Hiçbir talebim yok. Beni rahat bırakın yoksa sizi polise şikayet ederim’ diyerek kaçtığı ortaya çıktı.
Tepebaşı ilçesi Yenibağlar Mahallesi’ndeki bir apartmanda oturan yaşlı bakım teknikeri Tuğçe Can, evvelki sabah çalıştığı özel huzurevine gitmek için konutundan çıktı. Onur K., bina girişinde 1,5 aydır görüştüğü sevgilisi Tuğçe Can’ı sırtından, karnından ve boğazından bıçaklayıp kaçtı. Sıhhat gruplarınca hastaneye kaldırılan Tuğçe Can, hayatını kaybetti.
Onur K. ise kısa müddette polis takımlarınca yakalandı. Onur K.’nin olay yerinden yaya olarak kaçtığı, cinayetten 1 saat sonra poşetle girdiği bir büfeden ‘Şekerim düştü’ diyerek çikolata aldığı ve bu sırada kötüleştiği belirlendi. Büfe çalışanı Berkay Çetinkaya’nın (20) ihbarı ile büfeye sıhhat grupları geldi. Nöbet geçirdiği belirlenen Onur K.’nin kendisine geldikten sonra, gruplara, “Hiçbir talebim yok. Beni rahat bırakın yoksa sizi polise şikayet ederim” diyerek büfeden uzaklaştığı ortaya çıktı.
Bu anlar ise büfenin güvenlik kameralarına yansıdı. Büfeden ayrılıp, yolun karşısındaki otele gidip kayıt yaptıran Onur K., kameralardan tespit edilip, otel kapısında gözaltına alındı. Sıhhat denetimi için götürüldüğü Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde fare zehri içtiğini anlatan Onur K., midesi yıkandıktan sonra ağır bakıma alındı.
Onur K.’nin cinayetten arandığını bilmediğini söyleyen büfe çalışanı Berkay Çetinkaya şunları söyledi:
“Geldi ve şekerinin düştüğünü söyledi. Çikolata önerdim. Daha sonra gözleri kararmaya ve etrafa bakmaya başladı. Ben de tabure verdim. Çikolata da verdim o esnada. Bayıldı ben de ambulansı aradım. Hudut krizi geçirdi diye düşündüm, yerde çırpınıyordu. Ambulans takımları geldi. Şekerinin düştüğünü söylediler. Baygın olduğu sırada ‘Tuğçem, Tuğçem’ diye sayıklıyordu. Kendine gelince ambulans grupları kimliğini istedi. Kayıt açmaları gerektiğini söyledi. Kimliğini vermedi ve sonra dışarı çıktı. Polisi arayıp, kimliğini istediğimiz için bizi şikayet edeceğini söyledi. Sonra da gitti. Telaşlıydı, etrafına bakıyordu. 45 dakika kadar sonra polisler geldi. Yakında bir cinayet olduğunu söylediler. Kamera kayıtlarına baktılar. Kayıtları izledikten sonra ‘Bu katil, senin müşterindi’ dediler. Ben o an çok şaşırdım. O an kendimi makus hissettim. Ne yapacağımı bilemedim. İşaret parmağında tırnak izine benzeyen bir yara vardı. Ambulans takımlarına poşeti gösterdim. Baktıkları vakit için fare zehrini gördüler. Sorduk, ‘Evdeki fareler için kullanacağım. Konutta fare çıktı’ diye yanıt verdi.”
