Yine Utandık! Ülkemizin Dört Bir Yanından ‘Keşke Yaşanmasaydı’ Dediğimiz 14 Olay

İzmir Ödemiş’te yaşayan K.T. isimli kız çocuğu, karın ağrısı şikayetiyle İlçe Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Yapılan denetimde gebe olduğu belirlenen K.T., erken doğum yaptı. 

K.T.’nin bağlantı yaşadığı 17 yaşındaki kuşkulu, gözaltına alınarak karakola götürüldü. Tabiri sonrası kuşkulu, hür bırakıldı.

Muğla’da öldürülen üniversite öğrencisi Pınar Gültekin cinayetiyle ilgili tutuklanan katil zanlısı Cemal Metin Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı’nın sözüne ulaşıldı:

“Bağ konutuna gittiğimde ağabeyim, bahçede bir şeyler yakıyordu. Alevler olağan boyuttaydı. Varilin etrafında akaryakıt bidonu görmedim ancak odun kesimleri vardı. Hatta alevler bayağı yükselmiş, varilin üzerindeki yaprakları yakmıştı. Ağabeyime ne yaktığını sordum. ‘Ağabeyim de bana bardaki kokoreçlerin bozulduğunu ve bozulan kokoreçleri yaktığını söyledi.”

Milli Eğitim Bakanlığı’nın “2020 Yılı Kontrol Raporları” tamamlandı. Bunlar arasında Şanlıurfa Kontrol Raporu dikkat çekti. Raporda 587 bin 355 öğrenciyi kapsayan 2018, 2019 ve 2020 bilgileri mukayeseli incelendi.

Rapora nazaran, okul terk nedenlerinin başta gelen sebeplerinin Suriyelilerin ayrılması, mevsimlik çalışanlar, göçebe yaşayanların çocuklarının eğitim dışına çıkması, ortaöğretim çağında erken evlenmelerden kaynaklandığı anlaşıldı. Şanlıurfa’da mecburî eğitimde olması gereken 27 bin 750 ilkokul, 27 bin 123 ortaokul ve 31 bin 248 ortaöğretim öğrencisi okul dışında kaldı. E-okul sistemine hiç kaydı yapılmayan çocuklar olduğu saptandı.

Gelen ihbarlar üzerine çalışma başlatan takımlar, bir şebekenin memleketler arası alanda bilimsel içerikli yayın yapan web sitelerinin kaynak kodları kopyalanarak “oltalama” metoduyla uydurma web siteleri oluşturduğunu ve bu siteler aracılığıyla yurt içi ve yurt dışında yaşayan akademisyenlerden makalelerinin yayımlanması vaadiyle para talep ettiğini belirledi.

Dijital materyallerde yapılan incelemelerde, şu ana kadar şebekenin mevcut usulle 50 kişiyi 1 milyon lira dolandırdığı tespit edildi.

Eyüp Yıldız ile babası Mehmet Yıldız ortasında tartışma çıktı. Tartışma, hengameye dönüşürken Eyüp Yıldız, depodan aldığı baltayı babasının başı ile sırtına vurdu. Akabinde da Yavuz Selim Polis Merkezi’ne giderek, babasını öldürdüğünü söyledi. 

Eyüp Yıldız, savunmasında, “Olay günü, ‘Babanı öldür, kendini öldür’ diye sesler duymaya başladım. Babam, uyuşturucuyu bırakmazsam beni öldüreceğini söylüyordu. Uyuşturucunun tesiri altındaydım. Sabah uyandığımda babam yerde hareketsiz yatıyordu. Olayın nasıl olduğunu bilmiyorum, kendimde değildim. “Beraatimi istiyorum” dedi.

Otomobilini satılığa çıkaran Muhammed Selmo, yolda aracıyla seyir halindeyken mahalleden tanıdığı iki kişi onu durdurdu ve aracın satılık olup olmadığını sordular. Satılık olduğunu öğrenince araca bindiler. Argümana nazaran, art koltukta oturan kişi Muhammed Selmo’nun başına silah dayayıp yüklü ölçüde para istedi.

İstediklerini alamayan saldırganlar, Selmo’yu darp etmeye başladı. Ortalarına alıp dakikalarca dövdüler. Saldırganlar bununla da yetinmedi ve 7 metre yükseklikten dere yatağına attı. Ağır yaralanan Selmo, ambulansla hastaneye kaldırıldı. 4 saldırgandan ikisi gözaltına alındı. Lakin mahkeme tarafından hür bırakıldılar.

Erzurum’da yaşayan mesken hanımı F.O., kendisine tecavüz eden komşuları M.S.’nin çıplak fotoğraflarını çekerek kimseye anlatmaması için şantaj ve tehditle hareketlerine devam ettiğini sav ederek şikayetçi oldu.

F.O., yaşadıklarını gözyaşları içerisinde şöyle anlattı:

“Bizim komşumuzdu, konutumuza gelip giderdi. Ben kazan dairesindeyken yanıma geldi. ‘Sakın bağırma, seni rezil ederim, dışarıda komşular var. Onlara, beni çağırdı, beni tuzağa düşürdü derim’ deyip, bana tecavüz etti. __Gece yarısı tehditle konutumuza girdi. Ağladım, yalvardım, ‘Çocuklarım var, evliyim ben’ dedim. ‘Eşin de oburu da duysa inkar ederim, o benim annem derim. Herkes bana inanır, sana kimse inanmaz’ dedi. Beni odaya kilitleyip tecavüz ederek çıplak fotoğraflarımı çekti. ‘Elimde çıplak fotoğrafların var. Senin ismine hesap açarım, porno sayfalarına koyarım’ diyordu.“

İddiaya nazaran, Liva Yağmur Köprücü isimli 10 yaşındaki kız çocuğu beraberindeki arkadaşlarıyla oturdukları sitenin çocuk oyun alanına geldi. Oyun alanında oturan ve Libyalı olduğu öğrenilen 3 bayanla ortalarında bir tartışma yaşandı.

Tartışmanın akabinde bayanların maskesiz olduğunu gören küçük kız, Hayat Meskene Sığar (HES) uygulamasından yetkililere bildirmek için cep telefonuyla maske takmayan bayanların görüntüsünü çekti. Kendilerinin görüntülendiğini fark eden 3 bayandan ikisi küçük çocuğa şiddet uyguladı.

Geçtiğimiz günlerde İstiklal Caddesi’nde yürüyen bir bayanı takip ve taciz eden bir adamın görüntüsü yayınlanmıştı. Uzun müddet bayanın gerisinden yürüyen adam, görüntünün sonunda polisler tarafından göz altına alındı. Daha sonra bu kişinin tutuklandığı haberini almıştık.

Hıncal Uluç köşe yazısında bu mevzuyu ele aldı ve şunları yazdı:

“Kızların peşinde yürümek, erkeklerin ulusal sporudur. Hele yaşı benim üzere 80 üzere olanların.. Bizim nesil, hele gençliğin birinci yıllarında kızların peşinden hem de nasıl yürürdük..”

‘Baran Kejanlı’ takma ismini kullanan Hamit Aslanalp isimli şahsın toplumsal medya uygulaması TikTok’ta ‘mafya hizmeti verilir’ reklamı yapması vatandaşların reaksiyonuna yol açmıştı. Kelam konusu paylaşımın akabinde harekete geçen polis Hamit Aslanalp’i yakalayarak gözaltına aldı.

Emniyetteki süreçlerinin akabinde adliyeye sevk edilen zanlı nöbetçi sulh ceza hakimliğince “halkı kanunlara uymamaya teşvik” hatasından tutuklandı.

Adana’nın Kozan ilçesinde yaşanan olayda Erdoğan Küpeli isimli kişi, markette kasiyer olarak çalışan Tuğba Keleş’i tabancayla başından vurarak öldürdü. Küpeli, akabinde tabancasıyla intihar etti.

Küpeli’nin daha evvel Gülay Mübarek isimli bayanı taciz ve tehdit ettiği nedeniyle gözaltına alındığı ortaya çıktı. Mübarek’in şikayetinin akabinde Küpeli’ye 8 yıl 6 ay ceza verildi ancak sevk edildiği adliyede isimli denetim kuralıyla özgür bırakıldı. Küpeli hür bırakılmamış olsaydı, bugün Tuğba Keleş hayatta olacaktı.

Bodrum’un en hoş koylarından biri olan Haremtan Koyu’nu mesken tutan erkek kümesinin çırılçıplak denize girip cinsel bağa girmesi tatilcileri ve vatandaşları isyan ettirdi.

Tepkiler üzerine 2 kişi gözaltına aldı. Öte yandan, Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Türk Ceza Kanununda “Hayasızca Hareketler Suçu” olarak tanımlanan ve 6 aydan 1 yıla kadar mahpus cezası bulunan aksiyonlarla ilgili olarak bölgeyi mercek altına alacağı öğrenildi.

Kütahya’da Halil Aka isimli ‘cinci ve üfürükçü’ hoca üç bayana karşı cinsel istismarda bulunduğu savıyla tutuklandı.

44 yaşındaki iki çocuk annesi G.A., sözünde, uğradıkları cinsel istismarı şöyle anlattı:

“Omuzlarımdan başlayarak göğüslerimi, karın bölgemi, mahrem yerlerimi elledi. Bedenini bedenime yaklaştırdı. Sol elimi tuttu ve mahrem yerine dokundurdu. Bana, ‘Tedirgin olma, şifa bulacaksın’ dedi. Daima nefesini ağzıma veriyordu. Ağzını dudaklarıma değdiriyordu.”

Merkez Toroslar ilçesinde çocuklarına şiddet uygulayan baba Halil Y., imgeleri toplumsal medya hesabından canlı yayınla paylaştı. Halil Y., çocuklarını dövdükten sonra ellerinden tutarak kameraya gerçek yaklaştırdı ve ‘El sallayın’ dedi.

İhbarlar üzerine İlçe Emniyet Müdürlüğü grupları harekete geçti. Baba Halil Y. meskeninde gözaltına alındı, nöbetçi mahkemece tutuklandı.