Magazin tarihinin unutulmazları ortasına giren bu olayın ayrıntılarına bakalım…
Gençler bilmez, Sanem Çelik bir periyodun en tanınan oyuncularından bir tanesiydi…
Şu sıralar 45 yaşında olan ve ilkokuldan sonra başladığı konservatuvar eğitimini İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Oyunculuk Ana Sanat Kısmı Tiyatro Kısmı ile taçlandıran Sanem Çelik'i birinci kere Yaban sinemasında izledik lakin büyük patlamasını alışılmış ki Kara Melek ile yaptı.
Reklam sinemaları, müzikaller, seslendirmeler, mükafatlar derken 1996-2006 yılları ortasında mesleğinin tepesini gördü Sanem Çelik…
Türkiye’nin en itibarlı sinema şenliklerinden mükafatla döndü, reklam sinemalarında rol aldı, animasyon sinemalarında seslendirme yaptı, müzikallerde dans etti ve müzik söyledi, Volkswagen Polo Bayanlar Kupası Araba Pist Yarışında Castrol pilotu olarak üçüncü oldu… On yıllık yükselişine neler neler sığdırdı, anlatsak içerikler yetmez.
Ve tepeyi gördüğü, herkesin adeta onunla birlikte ağladığı, Türkiye'nin kanayan yaralarından bir adedine parmak basan dizisi Aliye ile değişik bir boyuta geçti.
Kimler yoktu ki dizide… Dans ve tiyatro mesleğine karşın şimdi Yasal rolüyle meslek hayatının doruğuna çıkacağını bilmeyen Halit Ergenç, serseriliğiyle hâlâ herkesin aklını başından alan Nejat İşler, eski haliyle bile çok hoş olan Mine Tugay, deneyimleriyle ayakta alkışlatan Ayla Algan, İdeal Duru, İlhan Şeşen ve başkaları…
Gerçekten efsane olan bu dizinin direktörü de o sıralar yıldızı oldukça parlak olan Kudret Sabancı'ydı ve kendisi tatlış oyuncu Esra Akkaya ile evliydi.
Mahallenin Muhtarları dizisine sonraki dönemlerde Sevimli karakteriyle giren Esra Akkaya bilhassa sempatik tutumlarıyla herkesin gönlünü kazanmıştı. Kudret Sabancı ise Laleli'de Bir Azize sinemasıyla ismini duyurmuş, Anlat İstanbul ile mesleğinin doruğuna çıkmıştı.
Buraya kadar her şey peri masalı üzere görünse de 2006 yılının Mart ayında bir fotoğraf gündeme adeta bomba üzere düştü.
Aliye dizisinin başrol oyuncusu Sanem Çelik ile direktörü Kudret Sabancı bir çay bahçesinde otomobil içinde öpüşürken kameralara yakalandı. Güya Tarabya Çay Bahçesi civarındaki vatandaşlar rahatsız olmuşlar, magazin gazetecilerin haber vermişler ve ne tesadüftür ki periyodun en çok izlenen programı Pazar Keyfi'nin acar muhabirleri süratle olay yerine ulaşmıştı.
Flaşların patlamasıyla birlikte Sanem Çelik kısa bir şaşkınlığın akabinde kendisini yere atmış, Kudrete Sabancı ise eliyle yüzünü saklamaya çalışmıştı.
Magazin basınının bu yaptığını hiç onaylamasak da Kudret Sabancı'nın hızına far vuran tavşan üzere kalması hâlâ dün üzere aklımızda… Sanem Çelik'in yaklaşık olarak yarım saat orada öylece oturduğunu tez eden muhabirler magazin tarihinin en büyük skandallarından bir adedini görüntülemenin heyecanı içindeydi hiç kuşkusuz.
“Benim karım gebe, gebe olmasaydı o kadar sorun olmazdı benim için, o yüzden karımın duymaması lazım, lütfen yayınlamayın.”
Gazeteci Bekir Hazar'ın idaresindeki programda muhabirler Sanem Çelik'le yakalanan kişinin kim olduğunu anlamamışlardı. Bekir Hazar'ın dikkatinden kaçmayan detayla birlikte Kudret Sabancı'ya ulaşan grup Esra Akkaya'nın gebe olduğunu Kudret Sabancı'nın şu kelamlarıyla öğrenmişti: “Benim karım gebe, gebe olmasaydı o kadar sorun olmazdı benim için, o yüzden karımın duymaması lazım, lütfen yayınlamayın.” Fakat Esra Akkaya'dan edinilen bilgi doğrultusunda bunun palavra olduğu ortaya çıkmıştı.
“Yemin ederim ki Kudret'le birlikte olmadık. İlgi yaşamadık…”
Kadın olarak maruz kaldığı yuva yıkan sıfatını üzerinden atmak için sessizliğini bozan Sanem Çelik ortalarındaki etkilenmeyi kabul etmişti fakat birlikte olmadıklarını da şu sözlerle anlatmıştı: “Yemin ederim ki Kudret'le birlikte olmadım. Tarabya'da bir lokantaya gittik, yalnızca yemek yedik. O gece yakınlaştık. Ortamızda bir elektrik vardı ancak asla birlikte olmadık.”
“Kudret beni tatile kendi elleriyle gönderdi. Oysaki gerimden bana bunu yapacakmış. Onu asla affetmeyeceğim. Cezasını çeksin.”
İhanet imgelerinin ortaya çıktığı sırada Fransa'da tatilde olan ve haberi orada öğrendikten sonra Türkiye'ye dönüp boşanma davası açan Esra Akkaya, daha evvel şüphelendiğini de şu sözlerle anlatmıştı: “Kudret ile aşkımız Zerda dizisinin çekimleri sırasında başladı. Kendisi eşinden boşanmıştı. Bunu setteki herkes biliyor. Şu an ortada gerçek bir bayan ve gerçek bir hayat var. Kudret ile Sanem ortasında bir şeyler olduğu, 1,5 ay evvel benim kulağıma gelmişti. Bunun üzerine Kudret'e, 'Duyduklarım doğruysa boşanalım, herkes yoluna gitsin' dedim. Bana yeminler etti, gözümün içine bakarak beni ne kadar çok sevdiğini söyledi. Madem her şey doğruydu, Sanem ile bir ilgi yaşıyordu, neden boşanmadı, neden yalvarıp geri döndü. Bu olay gündeme gelmeseydi yeniden duymayacaktım, bilmeyecektim. Kudret gerçek söyleyen birisi değil.”
Magazin gündemini uzun müddet meşgul eden bu olayın akabinde Sanem Çelik dizinin bitmesiyle birlikte Los Angeles'a taşındı, Esra Akkaya ile Kudret Sabancı boşandı ve arkasında meraklı bir kitle bakakaldı.
Esra Akkaya, kendini geri çektiği oyunculuk mesleğinde kurduğu cast ajansı ve ve tiyatro sahnesiyle hayatına devam etti, 2009 yılında yine evlendi ve Etiyopya'dan Can Alex ismini verdiği bir bebeği evlat edindi.
Sanem Çelik, çeşitli işler için Türkiye'ye döndü lakin uzun yıllar Los Angeles'ta kaldı. Son olarak Bir Litre Gözyaşı dizisinde izlediğimiz oyuncu mesleğine devam ediyor.
Kudret Sabancı ise olayın akabinde yaptığı çelişkili açıklamalarla reaksiyon çekse de pek çok işe imzasını attı. Son olarak Kapan sinemasını yönetti.
Ve doğal ki bitmek bilmeyen etik tartışmalar…
Yaptıkları şeyin özel hayata müdahale olduğunu bilen magazin muhabirleri bu yuvanın yıkılacağı varmış inancıyla sundukları haber sayesinde elbette büyük bir işe imza attıklarını düşünüyorlar. Alışılmış ki aldatılan eş durumu bir halde öğrenmeli ancak bunu nitekim de tüm Türkiye'yle birlikte yapmak zorunda kalmamalı diye düşünüyoruz.
Siz bu mevzuda ne düşünüyorsunuz?
